Turk Time
DOLAR
40,6470 %0.02
EURO
47,1602 %1.43
ALTIN
4402,6100 %1.57
BIST-100
10747,00 %0.04
PETROL
69,4400 %-3.15
BONO
39,9700 %-0.79
ISTANBUL
BUGÜN
24/29°
ISTANBUL
YARIN
24/31°

Kiracının Sırtındaki Yük: Emlakçı Komisyonu mu, Vergisiz Rant mı?


Ev aramak bir kabusa dönüştü: Komisyon, peşinat, taşınma derken kiracılar neye uğradığını şaşırıyor. Emlakçılar ise şikâyetlerin merkezinde…

Bir ev arıyorsunuz. Belki ailenizle yeni bir başlangıç yapacaksınız, belki işiniz nedeniyle taşınmanız gerekiyor. Önünüze çıkan ilk engel: emlakçılar.

Artık sadece bir ev bulmak yeterli değil. Evi göstermekle yetinen, sonra da “komisyonumu alırım, gerisi beni ilgilendirmez” diyen emlakçılarla uğraşmak zorundasınız. Üstelik bu komisyon öyle küçük bir meblağ değil. Kiranın birebir aynısı!

BİR KİRA DA EMLAKÇIYA

Türkiye’nin birçok yerinde artık kiralar 30-40 bin lira bandına dayanmış durumda. Ev sahipleri üç, hatta dört aylık kirayı peşin istiyor. Bu yetmezmiş gibi, emlakçılar da bir kira bedeli kadar komisyon talep ediyor. Komisyonun ev sahibi ile kiracı arasında paylaşılması gerekirken, çoğunlukla bu yük sadece kiracının omzuna yıkılıyor.

Bir evin kapısından girmek için ödenen toplam tutar, çoğu zaman 200-250 bin lirayı buluyor. Peki, bu adaletli mi?

VERGİ NEREDE?

Kiracılar haklı olarak şu soruyu soruyor: “Bu kadar para alınıyor ama ne kadarı vergilendiriliyor?”
Bazı emlakçılar basit, eski evlere bile uçuk komisyon bedelleri istiyor. Ancak iş devlete vergi ödemeye gelince sessizlik hâkim oluyor. Vergi ödemeyen bir sistemin yükü yine vatandaşın sırtında kalıyor.

SAHİBINDEN Mİ, SAHİPLENİLENDEN Mİ?

İnternet sitelerinde "sahibinden kiralık" diye listelenen pek çok evin arkasında yine emlakçılar çıkıyor. Bu durum, hem aldatıcı hem de güven sarsıcı. Kiracılar “bir bakıyoruz ilan sahibinden, bir bakıyoruz karşımızda emlakçı var” diyerek yaşadıkları kafa karışıklığını dile getiriyor.

DENETİMSİZLİK ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR

Kiracılar, “Bu kadar çok emlakçı var ama çoğunun yetki belgesi bile yok” diye isyan ediyor. Gerçekten de sokak aralarında, küçük dükkanlarda faaliyet gösteren ve hiçbir resmi denetime tabi olmayan yüzlerce kişi, “emlakçı” adı altında vatandaşla muhatap oluyor.

Halbuki emlakçılık, sorumluluk gerektiren, denetlenmesi gereken bir meslek. Peki, bu denetimi kim yapacak?

ÇÖZÜM NEREDE?

Artık yetkililerin “duyduk duymadık” demeye hakkı kalmadı.

Emlakçılara vergi denetimi artırılmalı.

Komisyon oranları net bir şekilde belirlenmeli.

Her önüne gelen emlakçılık yapamamalı.

Ev sahipleri ve emlak ofisleri düzenli olarak kontrol edilmeli.

Bu ülkenin kiracısı, “yalnız ve çaresiz” hissetmemeli.

Son söz:
Ev kiralamak, temel bir ihtiyaçtır; lüks değil. Ve bu ihtiyaç üzerinden haksız kazanç sağlayan her sistem, bir gün kendi içinde çöker. Çünkü adaletsizlik büyür, büyür... En sonunda herkesi içine çeker.