Turk Time
DOLAR
39,2169 %-0.32
EURO
45,2700 %-0.99
ALTIN
4328,4100 %1.03
BIST-100
9312,00 %-2.19
PETROL
74,2300 %7.02
BONO
43,8600 %1.91
ISTANBUL
BUGÜN
18/25°
ISTANBUL
YARIN
18/27°

Yazarların emeklerine saygı nerede kaldı?


Son zamanlarda edebiyat dünyasında can sıkan bir mesele giderek büyüyor:
Bazı yazarların hikâye ve romanları, hiçbir izin alınmadan senaryolaştırılıyor ve dizi ya da sinema filmi hâline getiriliyor. Bu sadece bir hukuki ihlal değil, aynı zamanda ciddi bir emek hırsızlığıdır.

Bir yazar, eserini ortaya koymak için yıllarını, gecelerini, ruhunu verir. Kelimelerin arasına kendi hayatından parçalar serper, kimi zaman bir duygunun peşinden gider, kimi zaman bir cümlede boğulur. Oysa birileri çıkıp, bu zahmetli emeği kendi yaratımıymış gibi kullanmaktan çekinmiyor.

Telif sadece bir yasa değil, bir ahlak meselesidir!

Telif Hakkı Yasası, yazarın eser üzerindeki münhasır haklarını korumakla kalmaz; aynı zamanda bir yaratıcının emeğine gösterilmesi gereken saygının da hukukî bir ifadesidir. "Adil kullanım" adı altında yapılan alıntılar, eserin ruhunu, bütünlüğünü bozmamalı, hele hele o eseri temellük etmeye hiç kalkışmamalıdır.

Bir yazarın romanından izin almadan oyun yazmak, senaryo üretmek, dizi çekmek ya da sinema filmi yapmak sadece yasa dışı değil, aynı zamanda etik dışıdır. Üstelik bazı yapımcılar ve senaristler, bu eserlerle ödüller kazanmakta, festivallere katılmakta ve kazanç elde etmektedir. Bu durum, yaratıcı emeğe açıkça bir hakarettir.

Emeğe saygı, yarına umut yaratıcılık bir armağandır; ama bu armağanın da bir sınırı vardır: Başkasının hayal gücüne izinsizce sızmak, onu kendi malın gibi göstermek, hem yazarın hakkını gasptır hem de izleyicinin, okuyucunun zekâsına saygısızlıktır.

Bu meselenin artık gündem olması gerekiyor. Telif hakları sadece kitap kapağında yazan bir ibare değil; yazarın alın terinin, iç dünyasının, gecelerinin, kalbinin karşılığıdır.

Unutmayın:
Bir eserin arkasında bir ömür vardır.
Ve hiçbir ödül, izinsiz alınmış bir emeğin utancını silemez.