Turk Time
DOLAR
39,6613 %0.13
EURO
45,7381 %0.11
ALTIN
4277,3100 %-0.32
BIST-100
9166,00 %0.7
PETROL
77,0900 %-2.23
BONO
44,2900 %2.19
ISTANBUL
BUGÜN
22/29°
ISTANBUL
YARIN
21/26°

SADECE karne DEĞİL, BİR ÇOCUK GELDİ EVE

 

Olası bir karne hikâyesi

Daha dün gibi…
Minicik elleriyle sırt çantasını kavrayışını, heyecanla okul kapısından ilk kez içeri adım atışını hatırlıyorsunuz değil mi?
Oysa zaman, hiç durmadan yürüdü. Siz, ders çalışsın, sorumluluk alsın, başarıyı öğrensin, gömlek eskitsin diye uğurladınız onu her sabah, ama o futbolda pantolon eskiterek, aldığı aferinleri değil, attığı golleri, kaçırdığı penaltıları konuşarak geldi her seferinde.

Beklentileriniz vardı elbette. Takdirler, teşekkürler, onur belgeleri…
Ama bugün elinde ne bir belge ne bir madalya var belki de. Sadece kırışmış bir karne...

Haliyle gözlerinizde adı konulamayan bir hüzün…

Üzülmeyin.
Çünkü bir çocuk, bir kâğıt parçasının üstündeki rakamlarla tanımlanamaz. 100 puanlık notlar kalbin ölçüsü değildir. Matematik yüksek olabilir, Türkçe tam puan olabilir…
Peki ya vicdan?
Sevgi kaç puan eder?
Merhamet hangi sınavda sorulur?

Bir insanın başka bir insana güven verebilmesi hangi testin sonucudur?
Empati kaç sorudan oluşur?

Çocuklar rakam değildir. Bazısı sözcüklerle büyür, bazısı çizgilerle anlatır kendini. Kimi sessizdir, içindekileri kelimelere değil bulutlara fısıldar. Kimi gürültülüdür, hayallerini sesli kurar.
Bir çocuğun karnesinde eksik görünen her not, belki de onun başka bir alandaki parıltısının üzerini örten geçici bir gölgedir.

“Her çocuğun parmak izi kadar farklı bir öğrenme biçimi vardır. Onu notlarla değil, yüreğiyle değerlendirin.”
— Doğan Cüceloğlu

Ve biz…
Çocuklarımızı başarıyla değil, insanlıkla büyütmeliyiz. Gözlerinin içindeki ışıltıyla, bir başkasına gösterdiği şefkatle değerlendirmeliyiz.

Sıcak bir gülümsemenin, yürekten gelen bir teşekkürün yerini hiçbir belge tutamaz. Hayatta birçok şeyin belgesi verilir ama en kıymetli şeylerin belgesi yoktur:
Ne sevgiye, ne vefaya, ne dürüstlüğe…

Hem aslında sizin de çocuğunuzun bir sürü belgesi var, şimdi hemen o belgelere dikkat çekmek istiyorum. Bakın orada buzdolabının üzerinde asılı gülümseyen fotoğrafı var ya, işte o en güzel takdir belgesi…
Hani şu vitrinde birbirinize baktığınız ve gülümsediğiniz fotoğrafınız var ya, onların her biri onur belgesi, teşekkür belgesi…
Kimi zaman sessizce sarıldığınız anlar, birlikte geçirilen uykusuz geceler, üstünü örttüğünüz, saçını okşadığınız zamanlar… İşte onlar, hiçbir okulun veremeyeceği türden belgeleridir.

Bir insanın kalbini güzelleştirecek her şey belgesizdir.
Ve bir çocuğun “iyi insan” olma yolculuğunda, bizim takdirimiz onunla yürüyebilmektir.

Unutmayın…
Bir belge eksik olabilir ama sevginiz, güveniniz, desteğiniz tam olsun yeter. Çünkü gerçek başarı, iyi bir insan olabilmektir.
Ve bu dünyada iyi insanlar yetiştirebilmek…
İşte alınabilecek en büyük takdir budur.

Kâğıtlar geçer, karakter kalır.
Çocuğunuza inanın, yeter.