Neo Azadi!
Cibran 'lı Halit Bey , süvari birliklerinin başında, çoğunluğu ermeni çetecilerinden oluşan Rus orduları karşısında zaferler kazanan bir asker olarak, milli mücadelede boy göstermiş komutandır. Miralaylık ile taltif edildiği dönemde dahi kafasında ; Kürdistan özerkliği fikri olan zat ; iyi bir asker olması hasebiyle belki , kötü bir siyasetçi gibi davranmıştır .., Cumhuriyetin genç yaşında ve ulus devlet şemsiyesi altında bu tür bir fikrin , fikir hürriyetinden sayılamayacağı aşikardır.., Nitekim idam edileceği şehre , at sırtında uzun bir seyahat ile gönderilen Halit Bey , yol boyunca geçtiği güzergahlardaki kürt aşiretlerince kurtarılacağına dair umutları ile birlikte hayatını da idam hükmü gereğince kaybetmiştir .., İşte Azadi örgütlenmesinin orjini , psikodinamiğinde erk karşılısında alınan göreli mağlubiyetin suçluluğu da olan bir hikayeyi taşımaktadır...
FLASHBACK : 80'li ve 90'lı yıllarda çeşitli Avrupa ülkelerinde, coğrafya tedrisatında ve askeri haritalarda; Türkiye haritasının güney ve doğu bölümlerini kapsayan Kürdistan yazısı ile karşılaşan Türk asker ve diplomatları, benzer tepkisellikte kınama mizansenleri sergilemişlerdir.., Tabii olarak o dönemdeki bu eylemin sekonder kazanç noktası, sonrasında sorgulanmamıştır.., o da şudur ; O gün öğrenim görme yaşında olan bireyler bugün ülkelerinde politika yapmaktadırlar...
VARGI : Tarihsel akışının başlarında , amaç aracı meşru kılar aforizmasını şiar edinip İngilizler ile çıkar birlikteliğine cevaz veren düşünceye , bilinenin aksine ,döneminin önemli ismi Said Nursi de karşı çıkmıştır.., Bugün ise , geçmişinden çok daha farklı çıkarların birlikteliğe sahne olan bu coğrafyada herkes dostunu , yoldaşı ya da düşmanını fazlasıyla tanımak zorundadır.., Nitekim savaşmak ; düşmanınızın nerede olduğunu bilmediğiniz durumlarda değil , düşmanınızın kim olduğunu bilmediğiniz durumlarda çok daha zordur...!