Turk Time
DOLAR
38,3185 %0.05
EURO
43,6282 %0.58
ALTIN
4096,5900 %-0.06
BIST-100
9491,00 %1.92
PETROL
66,0300 %-0.14
BONO
46,7200 %-0.04
ISTANBUL
BUGÜN
12/18°
ISTANBUL
YARIN
12/17°

Gök korkusu başladı...

 

Büyük bir gök korkusu sardı iktidarı. Karabulutlar havada cirit atıyor.

Şimşek lazımdı, bir şimşek geldi..

 

Yağmur gibi zamlar yağmaya başladı..

 

İki adam, yolda yürüyemeyecek kadar bitik ve yorgun bu iki adam, inatla hala partilerinin ve ülkenin başında durmaya devam ediyorlardı. Bu güzelim ülkeye felaketi yaşattıklarının farkında bile değillerdi. Suriyeliler Türk, Türkler Suriyeli olmuş gibiydi. Suriyelilere her şey bedava,Türklere zamlı tarife..

 

Ülkede satılmayan tek şey vardı: Kimlik.

Onu da bir güzel satmışlardı. Hayatta görmediğim adamlar, Türkçe bilmeyen insanlar, Türk vatandaşı oldular, ev al vatandaş ol kampanyası işe yaramıştı.

 

Benim mahallem Fikirtepe'de, Türkçe üçüncü dil olarak yerini almıştı, Rusça,Arapça,Türkçe..

 

Yeni Türkler gelmeye başlamıştı. Askerlik yapmayan, sadece parası olan insanlar yeni vatandaşlarımızdı. Tek şansımız bizi kovmamalarıydı...Ülkemizin en güzel yerlerini bizden iyi biliyorlardı. Trabzon Sultan Murat yaylasına gittim, araplar cirit atıyorlardı.

Rize Ayder yaylasını nereden buldunuz diye sormak istedim, Ayder yaylasında resmi dil Arapça olmuştu, Trabzon'daki Uzungöl'ü hiç sormayın.

 

Çok kolaydı ülkeyi yönetmek, her şeye zam yap, emekliyi açlığa ve yokluğa mahkum et, asgari ücreti enflasyonun altında tut.

Bunu yapacak biri lazımdı, bir çifte vatandaş lazımdı. O çifte vatandaş bulunmuş ve maliyenin başına geçmişti. Merkez bankasının başına Amerika'lı bir hanım efendiyi uygun görmüşlerdi. Sonra da gönderdiler.

 

Halkın canını acıtacak biri lazımdı.

Hükümet , yanına Milliyetçi kimliğini öne çıkaran bir parti almıştı. Bu milliyetçi parti, önce devlet diyordu. Ülke bölünmesin derdindeydi, ülkenin bölüneceğini sanıyordu, halbuki , ord Afrika ve Asya olmak üzere her kıtaya asker göndermişti.

Libya bölünmesin diye Libya'ya asker göndermişti.

Irak bölünmesin diye,Irak'ta üs kurmuştu.Suriye bölünmesin diye Suriye'de üs kurmuştu.Haberleri yoktu Suriyelilerin  çoğu ,ülkemize gelmişti zaten,ülkemizde düzen bozulmuştu.Afganistanlılar,İranlılar,Afrikalılar ülkemizde cirit atıyorlarken,milliyetçi partimiz ülkemiz bölünmesin diyordu.Dünyadan haberi bile yoktu.

 

İşte böyle yönetiliyordu ülkemiz. Son seçimlerde, gök gürültüsü hissedilmişti. Muhalefet partileri %70 bandına gelmişlerdi.

 

Halk seçimini yapmıştı.

 

Bu iki adamı istemiyordu.

 

Güneş ufuktan doğmaya başlamıştı.

 

Yağmur, bitmişti..Yağmurlanacak bir şey kalmamıştı, her şey tükenmişti.

Denizin dibi görünmüştü. Dibe vurulmuştu.

 

Ama bu gök korkusu devam ediyordu...

Bu gök sizde olduğu müddetçe,bu gök korkusundan kurtulamayacaksınız. Edward Cunha.

Çünkü ne demiş, Atatürk: İstikbal göklerdedir..

 

Şiirle devam edelim:

 

Gürültüden ağlarım

Nerde benim yıllarım

Sığınacak bir yer ararım

Bendeki kaybetmenin duygusu

Bu nasıl bir gök korkusu

 

Kalbim duracak gibi olur

Sevdayla bakarım dünyaya

Hava kararınca birden

Bir çocuk gibi başlar bende

Ne yapacağım sorusu

Beni alır garip bir gök korkusu

 

Yağmurdan önce sesi gelir bana

Bulutlar çarpışınca

Bozulur düzenin uykusu

Peşinden hemen gelir çaresizliğin kokusu

Sonra bende başlar

Büyük bir gök korkusu

 

Cengiz Altınsoy

 

Bir şiirle daha devam edelim:

Bahar gelmeden yapraklarım döküldü

Elimden tutan yok sevenim yok

Ben bende değilim uzaklardayım

Benim kendimden bile haberim yok

 

Gözlerimde bir sevda dolusu

Bendeki sanki bir  ölüm uykusu

Canımı çok yaktın bu defa

Sende kalmamış hiç  Allah korkusu

 

Yalanlar söyleyeceksen

Bırakıp gideceksen

Eğer birgün seveceksin

Yüreğin kadar sev

 

Bir bakış dünyaya değer

Her sözün sahteymiş meğer

Bir daha seveceksen eğer

Yüreğin kadar sev