Parlayan lider
Ardından bakakalırsın..
Atlılar geçiyor, atlarını şaha kaldırıp koşturuyorlar. Toz toprak birbirine karışmış. Onlar yeryüzünde değiller. Bu toz toprağın rengi beyaza kayıyor. Sanki uçuyorlar. Nereye gittiklerine elbette bakakalırsın. Aynı zamanda kendilerini görmekten şanslı hissedersin. Bu çoşkulu yolcuğun seyri, muazzam derecede huzur ve şaşkınlığın beraberliğidir.
Sınırsız yaratılışın habercileri gibilerdir..
Bir bir yer yüzüne inerler. İndikleri anda, adeta nurun pınarı fışkırır. Etraflarına bereket yayılır. Çeşit çeşit çiçekler açar. Mahsuller artar. Çocuklar ikiz veya üçüz doğar. Koyunlardan ve ineklerden süt akar. Ağaçlar, büyür ve bolca dallar verir.
Sanki onların adım atmasıyla, cennet hatırlatılmamış gibi yapılması gereken her şeyi yapıp insanlığa örnek olurlar..
Yerden çöpü kaldırırlar. Kuşların sesinin geldiği tarafa kendilerini çevirip kuşlara selam verirler. Çocuklara gülümserler. Görüştükleri kişilere saygılarını gösterirler. Fazla kıyafet almazlar ve çok yemek yemezler. Muhabbetleri kısa ve sıcaktır. Birine faydaları dokunacaksa, yardım ederler. Kendilerinden çok ihtiyacı olan kişilere gelirlerini harcarlar. Kimseye zarar vermeden günlerini geçirirler. Yolu kapatan sopayı kenara koyarlar. Kimseye muhtaç olmayacak kazançlarını elde ederler. Mis gibi kokarlar. Tertemizlerdir. Bakımlılardır. Kapıdan içeriye girdiklerinde, güven verirler.
Evet, onlar örnektir fakat “sen de yap” demezler..
Kimseyi yönetmeye çalışmazlar. Yönetmeden, etki bırakırlar. Toplum, çocukken anne-babalarından görerek yaptıklarını şimdi onları gözlemeyerek yapar. Herkesin ortasında, gıptayla davranışlarını izlediği liderleri vardır. Adeta parlıyorlardır. O parıltılar merhale merhale genişlerler.
Onlar çok konuşulmazlar, öylece fark edilmeden denizlerine alırlar..
Giderek toplum, onlara uyar. Sayılar yükselir. Bir şehir, bir ülke ve ülkeler onların ideallerini uygularlar.
Birken bütüne erişirler..
Daha dünyada ruhlar aynı eksende buluşur. Rahmani katmana birliğin mevcudiyetiyle beraber çıkarlar. Ayrı gayrı kalmaz. Başlar secdeye kapanır.
Zaten secde, son duraktır. Kimileri, liderlerine uyup daha burada o mertebeye ulaşmıştır.