NE ÇORBAYMIŞ ARKADAŞ BANTSIZ DA İÇİLMİYOR
CHP'de sular bir türlü durulmak bilmiyor. İstanbul İBB başta olmak üzere ilçe belediyelerine yapılan yolsuzluk operasyonları baş döndürücü bir trafiğe dönüşmüş durumda.
Ve bu trafik yoğunluğundan dolayı şehir ve ilçelerde yapılan ve yapılması zorunlu birçok hizmetler durma noktasına gelmiş durumda. Öyle ki belediyeler şu an da sadece içeri alınan adı yolsuzluk suçlamalarına karışmış başkanlar ve yöneticilerinin serbest bırakılması adına düzenlenen eylemlere odaklı durumdalar. Şehrin ve ilçelerin ve içinde yaşayan vatandaşların sorunları geri plana itilmiş durumda. Varsa yoksa Ekrem İmamoğlu ve ekibi ve ilçe belediye başkanları ve ekipleri serbest kalsın derdine düşülmüş durumda.
Aslında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılmış bir operasyon gerçekliği var ortada. Bu göz ardı edilemez. Üstelik teknik ve fiziki takipler, şahitler, mağdurlar, itirafçılar deliller olmasa böyle bir operasyon yapılabilir mi? Bunca gerçekliğe rağmen ve daha iddianame ve yargılama başlamadan CHP'nin ve genel başkanı Özgür Özel'in ortalığı ayağa kaldırmasına ve eylemlerle ortalığı yıkmaya milleti isyana çağırmasına nasıl bakmalı ve nasıl değerlendirmeliyiz? Biraz sağduyuyla olaya bakmak istedim. Baktım ki hiçbir CHP genel başkanı dahil hiçbir yöneticisi ve hiçbir CHP'li seçmen kimseler, diğer muhalefet liderleri ve seçmenleri, içeride tutuklu adı geçen sanıklar için onca görüntü belge itirafçı ve delillere rağmen bunlar yolsuzluk irtikap, rüşvet, tehdit, şantaj ve ihalelere fesat karıştırma, görevlerini kötüye kullanma çıkar amaçlı suç örgütü kurma gibi adı geçen tüm suçları "YAPMAMIŞLAR" demiyor diyemiyorlar.
Sadece organize bir şekilde ezberlenmiş ve ezberletilmiş bir şekilde Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP'nin SÖZDE cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nu saf dışı bırakmak gayreti olarak seslendiriyorlar. Oysa ortada garip ilişkiler, para çanta ve kuleleri, lüks otellere valizlerle giriş çıkışlar, onlarca JUMMER sinyal kesici cihazlar kamera bantlama marifetiyle soru işaretli SIR toplantılar var. Hal böyleyken CHP genel başkanı Özgür Özel'in canlı yayına kamera ve mikrofonlar önüne çıkıp kamuoyuna akıl almaz bir açıklamada bulunmak marifetiyle olayı sulandırma gayreti içerisine girmesi de ayrı bir garabettir ve siyasi omurgasızlıktır. Bu açıklama mana ve anlam içeriğiyle millete karşı yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Yahu ne demek vatandaşın güvenliği için konulan kameraların bantlanması.! Kameraların güvenlik odasından kapatılıp karartılması veya bantlama marifetiyle kapatılması için yargı ne diyor? Bu yasada tanımlanmış karşılık cezası olan bir suç değil mi? Peki Özgür Özel bu bantla kamera kapatılması için tam olarak ne dedi? Cümle aynen şu. Efendim güvenlik sorumlusu korumalar ÇORBALARINI içerlerken küçük düşürücü durumlara düşmemek için gittikleri mekanların kameralarını rutin bir şekilde bantla kapatıyorlarmış ki, medyaya magazin olabilecek görüntü vermemek içinmiş. Vay arkadaş. Ne çorbaymış bantsızda içilmiyor. O zaman vatandaş adına soruyorum. Ey Özgür Özel sizin bu koruma dediğiniz arkadaşlar ve korudukları kişiler gittikleri mekanlarda ÇORBALARINI nereleriyle içiyorlar? Parende atarak mı çorba içiyorlar? Ya da amuda kalkarak mı çorba içiyorlar? Düşecekleri ne tür bir zor durum söz konusu sizce? Yahu arkadaş şimdi suç Kelle Paça da mı? Mercimekte mi? Tavuk suyunda mı? Şehriyede mi? Analı kızlı da mı? Siyaseten bir kirletmediğiniz analarımızın yaptıkları "HELAL" çorbalarımız kalmıştı, onu da kirletmeyi yine CHP olarak siz başardınız. İnsan biraz utanır, sıkılır ar eder böyle bir açıklama yapmak için. Oysa yapmanız gereken tek şey oraya buraya saldırıp kaos çıkartmak yerine suhuletle iddianameyi yargı ve sonucunu beklemek ve suçlamaları çürütecek delilleri yargıya sunmaktır. Kamera bantlamak, usulsüzce taşınan JUMMER'I ve "SIR" toplantıyı savunmak değildir. Hele de suçu masum ve helal çorbaya atmak hiç değildir. Bu esen rüzgârda ve kopan fırtınada tek suçsuz var oda bantla kamera kapatılıp üzerine iftira atılan ve suç yıkılmaya çalışılan çorbadır...
VESSELAM...