Turk Time
DOLAR
42,8012 %0.17
EURO
50,1590 %-0.07
ALTIN
5972,2300 %0.28
BIST-100
11342,00 %0.06
PETROL
60,5300 %1.19
BONO
37,8500 %-0.13
ISTANBUL
BUGÜN
9/13°
ISTANBUL
YARIN
10/12°

Türk bilim insanı saçtan doku yapıştırıcı üretti

Türk bilim insanı, İstanbul Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Rumeysa Tutar, kuaförlerden topladığı boyasız saç atıklarını işleyerek medikal alanda kullanılabilecek yüksek değerli bir ürün geliştirdi.

  • Son Güncelleme:
Türk bilim insanı saçtan doku yapıştırıcı üretti

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Kimya Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Rumeysa Tutar, TÜBİTAK’ın girişimcilik desteğiyle Entertech İstanbul Teknokent’te kurduğu Mplusheal Biyoteknoloji A.Ş. çatısı altında dikkat çeken bir projeye imza attı. Tutar, kuaförlerden topladığı boyasız saç atıklarını işleyerek medikal alanda kullanılabilecek yüksek değerli bir ürün geliştirdi.

LABORATUVARDA ÖZEL YÖNTEM

Atık saçları kimyasal çözeltilerle çözerek keratini ayrıştıran Tutar, geliştirdiği yöntemle bu proteini saflaştırıp toz haline getirdi. Ardından keratini PBS sıvısıyla karıştırarak enjekte edilebilir bir kompozit malzeme elde etti. Bu madde, yaralara uygulandığında kısa sürede elastik bir yapıya dönüşerek yara bandı ve dikiş işlevi görüyor.

FİKİR TIRNAK YARALANMALARINDAN DOĞDU

Projenin ilk çıkış noktasının tırnak yatağı yaralanmaları olduğunu belirten Tutar, UCLA’da mesane yaralanmaları üzerine çalıştığı dönemde edindiği deneyimlerin de projeye yön verdiğini söyledi. Türkiye’de her yıl milyonlarca kişinin bu tür yaralanmalar nedeniyle acil servislere başvurduğunu vurguladı.

SAÇTAKİ YÜKSEK KERATİN ORANI AVANTAJ SAĞLIYOR

İnsan saçının yüzde 65-90 oranında keratin içerdiğini belirten Tutar, geliştirdikleri yöntemle kısa sürede suda çözünebilen ve düşük molekül ağırlıklı keratin elde ettiklerini ifade etti. Bu özellik, hem yara tedavisinde hem de farklı biyomedikal çalışmalarda büyük avantaj sağlıyor.

DİKİŞ VE YARA BANDINA ALTERNATİF

Tutar, geliştirdikleri ürünün cerrahi müdahalelerde kullanılabileceğini belirterek şunları söyledi:
“En büyük özelliği enjekte edilebilir olması. Işık kaynağına ihtiyaç duymadan dokuyla bütünleşerek jelleşiyor ve katılaşıyor. Hidrojel yapıda olduğu için kanı sünger gibi emiyor ve immünolojik etkileri oldukça düşük.”

Tamamen yerli imkanlarla geliştirilen ürünün ticarileşmesi için yatırım desteğine ihtiyaç duyduklarını ifade eden Tutar, hedeflerinin hem sağlık teknolojilerinde yerli üretimi artırmak hem de Türkiye’den dünyaya açılmak olduğunu vurguladı.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz