BM'den Hindistan ve Pakistan'a 'uçurumun kenarından' dönmeleri çağrısı

Guterres, 22 Nisan'da Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde düzenlenen terör saldırısının ardından Hindistan ve Pakistan arasında artan gerginliğe ilişkin basına açıklamada bulundu.

Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimin son yılların en yüksek seviyesine ulaştığına dikkati çeken Guterres, her iki ülkenin hükümeti ve halkına BM çalışmalarına yaptıkları önemli katkılardan dolayı derin saygı duyduğunu ve minnettar olduğunu dile getirdi.

BM Genel Sekreteri, iki ülke arasındaki ilişkilerin "kaynama noktasına" geldiğini belirterek, terör saldırısını bir kez daha güçlü bir şekilde kınadığını ifade etti.

Sivillerin hedef alınmasının kabul edilemez olduğunun altını çizen Guterres, "Sorumlular, şeffaf, güvenilir ve hukuka uygun yollarla adalet önüne çıkarılmalıdır." dedi.

Guterres, "Bu kritik dönemde kontrolden kolaylıkla çıkabilecek bir askeri çatışmadan kaçınmak büyük önem taşımaktadır. Şimdi, azami itidalin gösterilmesi ve uçurumun kenarından geri adım atma zamanıdır. Şunu açıkça ifade etmeliyim ki askeri çözüm, çözüm değildir." ifadelerini kullandı.

Her iki hükümete de barışa hizmet etmek amacıyla iyi niyetli aracılık teklifi sunan BM Genel Sekreteri, "BM, gerginliğin azaltılmasını, diplomasi yolunun işletilmesini ve barışa yönelik yeniden taahhütte bulunulmasını teşvik eden her türlü girişimi desteklemeye hazırdır." mesajını verdi.

- ?Pahalgam'daki terör saldırısı

Hindistan'ın idaresindeki Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde silahlı kişilerin 22 Nisan'da turistlere ateş açması sonucu 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.

Saldırıyı düzenleyenlerin "Pakistan'dan geldiği" suçlamasında bulunan Hindistan, "İndus Suları Anlaşması"nı askıya almış, Yeni Delhi'de görevli Pakistanlı müsteşarların bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini istemiş ve Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerinin askıya alındığını, daha önce verilen tüm vizelerin iptal edildiğini duyurmuştu.

Pakistan, suçlamaları reddederek Hindistan'ın İslamabad'daki diplomatik personel sayısına sınırlama getirmiş, "İndus Suları Anlaşması"nın dışına çıkılarak nehirlere yapılacak müdahaleleri "savaş nedeni" sayacağını ilan etmiş, Hindistan ile her türlü ticareti askıya almış ve hava sahasını kapatmıştı.